2025’e doğru giderken, insan kaynakları dünyasının en kritik gündem maddelerinin neler olacağını Gartner’ın her yıl yayınladığı “Top 5 Priorities for HR Leaders” raporundan yola çıkarak derledik. Bu araştırma, 60’tan fazla ülkede 1.400 İK liderinin görüşlerini yansıtıyor ve 2025’te organizasyonların karşılaşacağı değişim süreçlerinde İK’nın üstleneceği yeni rolün de altını çiziyor.
Raporda en dikkat çeken noktalar; lider ve yönetici gelişimi, organizasyon kültürü, stratejik iş gücü planlaması, değişim yönetimi ve İK teknolojilerinin yeni dönemde ön planda olacağı. Bu başlıklar, iş dünyasında daha kapsayıcı, verimli ve yenilikçi çözümler oluşturmak için İK liderlerine destek olacak konuları içeriyor. Özellikle “stratejik iş gücü planlaması”nın önem kazanması, kısa vadeli insan gücü yönetiminden daha uzun vadeli, yetenek odaklı bir bakış açısına geçişin hızlandığını gösteriyor. Raporda, liderlerin yalnızca %36’sının mevcut liderlik geliştirme programlarının geleceğe uygun olduğunu düşündüğü göz önüne alındığında, yeni liderlik yaklaşımlarına ve inovasyon odaklı planlamalara olan ihtiyacı da açıkça görebiliyoruz.
Gartner’ın verilerine göre, İK liderlerinin %66’sı iş gücü planlamasının hala sadece sayı odaklı olduğunu, %61’i ise bu planlamaların yalnızca bir yıllık perspektife sahip olduğunu belirtiyor. Bu kısa vadeli bakış açısının yarattığı eksiklikler, uzun vadeli bir strateji ve gelişim ihtiyacını ortaya koyuyor. Çalışanların %73’ü, “değişim yorgunluğu” yaşadıklarını belirtiyor. Geleneksel değişim yönetimi uygulamalarında, bir değişikliğe adapte olmadan yenisinin başlaması çalışanlara yeterli uyum süresi tanımıyor ve bu da değişim yorgunluğuna yol açıyor. %74’ü ise yöneticilerin değişim süreçlerini yönetmede yetersiz kaldığını düşünüyor. Bu, İK’nın değişim süreçlerinde daha etkili bir rol alması gerektiğini işaret eden önemli bir gösterge.
Bir diğer öne çıkan başlık ise, İK teknolojilerinin rolü. İK liderlerinin yarısından fazlası, mevcut teknolojilerin iş ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayamadığını belirtiyor. Yapay zeka gibi yenilikçi teknolojilerin potansiyelinin fark edilmesiyle, iş süreçlerini optimize eden chatbotlar ve doküman otomasyonu gibi çözümler, gelecekte İK’nın daha işlevsel bir role sahip olmasına olanak sağlayabilir. Ancak teknolojinin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için kullanıcı deneyimini iyileştirme ve teknolojik adaptasyon sürecine odaklanmak büyük önem taşıyor.