HABERLER

Jilda BAL / Gilda&Partners kurucusu istekler örtülü geçiştirme şakalarına dönüşür: normalde önemsemeyeceğiniz eleştiriler dayanılmaz hale gelebilir. O yüzden mutsuzken iş arkadaşlarıyla bir araya gelmek yerine mutsuz çalışanın kendi istediği insanlarla, kendi istediği zaman ve yerde bir araya gelmesi daha olumlu bir yaklaşım olabilir. Bununla birlikte, bazı insanlar da mutsuzluklarını meşguliyete boğarak aşmayı tercih edebilirler, insan beyninin sıkıntıları, mutsuzlukları düşünmeye fırsatının olmaması için. farklı konu hatta problemleri çözmeye çalışarak, kendini meşgul etmesi de çözüm olabilir” diye konuşuyor.

Sosyalleşmekten keyif alan ve mutsuzluk, sıkıntı ya da problemlerini paylaşarak rahatlayan insanlar olabileceği gibi, bu aşamaya gelmeden önce sorunları yalnız kalarak çözmeye çalışan insanlar da olabileceğinin altını çizen Yeşildcre’nin anlattıklarına göre, giderek daha fazla işveren, çalışanların birkaç günlüğüne çalışma ortamlarından uzaklaşmalarını ve kişisel endişelerini gidermelerini sağlayan izin politikalarını uyguluyor, işve kişisel hayatlarımız ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı ve ikisi arasındaki ince çizgide yol almanın duygusal bir bedeli var. Bu tarz uygulamaların şirketlere getireceği finansal yükü düşünürken, sessiz istifa benzeri yaygınlaşan trendlerin ya da giderek artan tükenmişlik sendromunun yarattığı finansal yükü, özellikle iş kesintisi ve kalite eksikliğini de unutmamamız lazım. Daha mutlu ve huzurlu çalışanların iş yerinde daha üretken olma olasılığı da daha yüksek.

Türkiye, Gallup’un 2024 Global Duygular Raporu na göre tüm dünyada pozitif duyguları en az deneyimleydi ülkelerin başında geliyor. “Bu durumda mutsuzluğun sınırını çizmek çok zor olabilir” diyen Yeşildere. “Ancak farklı işletmelerin farklı gereksinimleri olacaktır. Çeşitli operasyonlarda birçok işletme var ve her birinin personel refahı sonuçlarına ulaşmak için kendi ölçütleri var. Bazılarında esnek çalışma, evden çalışma ve farklı izin hakları olacak. Bunların hepsi iş-yaşam dengesini korumak, çalışan katılımını ve memnuniyetini sağlamak için yeniden yapılanacaktır görüşündeyim. Bu konuyu irdelerken, ülkemizde birçok şirketin çalışanların kullanılmayarak, biriken izin haklarını nasıl yönetecekleri konusunda çözüm aradığını da hatırlatmak isterim. Zorunlu izin kullandırma, toplu izin dönemleri gibi uygulamaların yanı sıra. bu ve benzeri yükümlülükler finansal tablolarda karşılık ayrılma zorunluluğu nedeniyle, ek yük olarak da karşımıza çıkabiliyor.

Başka bir deyişle, ülkemizde hakettiği izni zamanında kullanmayan ya da kullanamayan çok sayıda çalışan var. Bunları söylerken de, Maslovv’un ihtiyaç piramidinde Türkiye’de çalışanların daha temel olabilecek ihtiyaçları, özellikle de hayat ve geçim mücadelesinde onları öne taşıyabilecek geliri birçok farklı hak ve menfaatin önünde tuttuğunu unutmamamız lazım” diyor.

SON HABERLER

2026’da asgari ücret ne olacak?

2025 yılında geçerli olan asgari ücret, yüzde 30 zamla net 22.104 TL, brüt 26.005 TL olarak belirlenmişti. Ancak, yıl boyunca yüksek seyreden enflasyon nedeniyle bu artış, çalışanların alım gücünü korumakta yetersiz kaldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ekim 2025 Enflasyon Raporu’na göre, yıl sonu enflasyonunun %43,4 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu tablo, hane halkı bütçelerinde reel gelir kaybının sürdüğüne işaret ediyor.

“İki Lider, Bir Şirket” Yatırımcıya Daha Fazla Kazandırıyor

Son dönemde dev global şirketler yönetim etkinliğini artırmak ve yapay zekâ merkezli büyümeyi hızlandırmak için eş CEO yapılarını tercih ediyor.

70 Şirketten Veri Analiz Tüyoları

Belirsizlik dönemlerinde iş dünyasına yol gösteren en önemli pusula artık profesyonel veri analizi. 70 şirket, hangi veri analiz araçlarını, nerede, ne için, nasıl kullandıklarını ve kriz dönemlerini veriyle nasıl aştıklarını anlattı.