HABERLER

AB ve ABD’deki yasal düzenlemeler nedeniyle şirketler şeffaf ücret politikalarını gündemine aldı ve iş ilanlarında verilecek maaşları açıklamaya başladı. Araştırmalar şeffaf ücret uygulamasının çalışan bağlılığını artırdığını, yeni yetenek çekmeye yardımcı olduğunu, kadın-erkek arasındaki farkı kapattığını gösteriyor. Ancak geçiş sürecinde sistemsel zorluklar ve konunun ‘tabu’ olarak görülmesi de var. Peki, Türkiye’deki şirketler bu değişime hazır mı?

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ SÜRÜYOR

Şeffaflık konusu bugün geniş bir alanı kapsıyor. İlk uygulamaları ise aslında yıllar önce az sayıda şirket tarafından, “cinsiyet eşitliği” kapsamında hayata geçirilmişti. Mercer’in global bir projesinden örnek veren Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin, şunları paylaşıyor: “Sağlık sektöründen bir şirket, uyguladığı politikalar sayesinde kadın ve erkek çalışanlar arasındaki ücret farkını yüzde 1’in altına indirmeyi başardı. Bu, şirketin tüm çalışanlarının ücretlerini cinsiyet bazında değerlendirmesi ve şeffaf bir ücret yapısı oluşturmasıyla mümkün oldu. Şeffaflık sayesinde çalışanlar, maaşlarının nasıl belirlendiğini görebildi, bu da adaletin sağlanmasına yardımcı oldu.” Gilda &Partners Consulting Yönetici Ortağı Jilda Bal, aynı konuya, başka bir araştırmayı paylaşarak örnek veriyor: “Ücretlerin açıkça belirlenmesi, eşitsizliğin tespit edilmesini ve ortadan kaldırılmasını kolaylaştırır. Bu konuda bazı adımlar atılmış olsa da, henüz yeterli seviyede değil. Ancak, Türkiye’de bu alandaki farkındalığın giderek arttığını söyleyebiliriz. McKinsey & Company’nin 2022 tarihli ‘Women in the Workplace’ raporuna göre, şeffaf ücret politikalarının benimsenmesi, cinsiyetler arası ücret farkını yüzde 7 oranında azaltıyor. Aynı zamanda, ücret eşitsizliği konusunda daha bilinçli olan şirketler, bu farkı kapatma konusunda daha başarılı sonuçlar elde ediyor.”

SON HABERLER

Belirsizlik dönemlerinde CEO değişimleri artıyor

Ekonomik dalgalanmalar ve jeopolitik gerilimler, CEO'ların görev sürelerini kısaltıyor. Russell Reynolds raporuna göre, CEO'ların görev süresi son yılların en düşük seviyesine inerek 6.8 yıla geriledi. Bu süreçte şirketler, iç kaynaklardan atama ve geçici CEO pozisyonlarına yönelerek belirsizliğe karşı esnek çözümler arıyor

Chief AI Officer çağı başlıyor

Chief Artificial Intelligence Officer (CAIO), şirketlerde yapay zekâ stratejisini belirleyen ve tüm süreçlere entegre eden yeni bir C-seviye rol. PwC’nin araştırmasına göre, doğru uygulandığında yapay zekâ 2035’e kadar küresel GSYİH’yı (Gayrisafi yurt içi hasıla) yüzde 15 oranında artırabilir.

Yapay zekâ yalnızca araç değil liderlik pozisyonu artık

Chief AI Officer (CAIO), yapay zekâ stratejisini yöneten yeni bir üst düzey rol olarak şirketlerin tüm süreçlerine etki ederken, araştırmalar AI’ın küresel ekonomide büyük bir büyüme potansiyeli taşıdığını ve yöneticilerin karar süreçlerinde AI'a giderek daha fazla güvendiğini gösteriyor.