2024 yılında kadın istihdamında dikkat çekici bir artış yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Kasım 2024 işgücü istatistiklerine göre, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %8,6 seviyesinde sabitlendi. Bununla birlikte, kadınların iş gücüne katılım oranı %36,7’ye ulaşarak son yılların en yüksek seviyesine çıktı.
Kadınların ekonomik hayatta daha aktif rol üstlenmesi, son yıllardaki sosyal ve ekonomik politikaların etkisini gözler önüne seriyor. Bu durum, kadınların toplumsal kalkınmanın önemli bir parçası olduğunu vurgularken, sektör bazında şeffaf veri paylaşımının eksikliği, detaylı analizlerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Kadınların 2025’teki Rolü
2025 yılında kadın istihdamının daha da artması bekleniyor. Teknolojik dönüşüm ve dijital ekonomi, kadınlar için yeni fırsat kapıları açarken, sosyal politikalar ve eğitim alanındaki yenilikler de bu süreci destekleyecek. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), kadın girişimcilerin ekonomideki yerinin daha da güçlendirilmesi için çağrılarda bulunarak, 2025’e kadar 50 bin yeni kadın girişimci yaratılmasını hedefliyor. Bu hedef, kadınların sadece çalışan olarak değil, aynı zamanda lider pozisyonlarında daha fazla yer alacağı bir ekonomik düzene işaret ediyor.
Bu dönüşümün önemli bir adımı olarak, 2024 yılının ortasında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yeniden başlatılan Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi (Women-Up) dikkat çekiyor. Proje kapsamında, Ankara, İstanbul, Aydın ve Samsun illerinde toplamda 2.100 kadın işveren ve bu işverenlerin işletmelerinde ilave olarak istihdam edecekleri 2.100 kadın sigortalı için asgari ücretin net tutarına kadar hibe desteği sağlanacağı belirtilmiştir. Bu proje, kadınların iş gücüne daha fazla katılmasını teşvik ederek ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Ancak, bu olumlu gelişmelere rağmen zorluklar da mevcut. Özellikle kadınların iş gücüne entegrasyonu konusunda toplumsal önyargılar ve ailevi sorumlulukları gibi toplumsal sorunlar, çözülmesi gereken önemli meseleler olarak ön plana çıkıyor. Bu nedenle, hem kamu sektörü hem de özel sektör, kadın istihdamını artırmak için daha fazla sorumluluk alıyor. Women-Up gibi projeler, bu mücadelede atılmış somut adımlar arasında yer alıyor ve kadınların iş gücünde hak ettikleri yeri alabilmeleri için önemli bir destek sağlıyor.
Jilda Bal: “Kadınların Yükseldiği Bir Gelecek, Daha Adil Bir Gelecektir”
Gilda&Partners kurucusu Jilda Bal, iş dünyasında cinsiyet eşitliğinin önemine vurgu yaparak şunları dile getirdi: “Kadınların ekonomik yaşamda daha fazla yer alması, hem bireylerin hem de toplumun kalkınması için vazgeçilmezdir. Liderlik pozisyonlarında daha fazla kadın görmeli, cinsiyet ayrımcılığına karşı daha etkili politikalar uygulamalıyız. Cinsiyet eşitliği sadece bir insan hakkı meselesi değil, aynı zamanda ekonomik verimliliğin anahtarlından biridir.” Bal, ayrıca şu öneride bulundu: “Kadın istihdamını desteklemek için kapsayıcı çalışma ortamları yaratmalı, kadınlara yönelik liderlik eğitimlerini yaygınlaştırmalı ve çalışan anneler için daha esnek politikalar üretmeliyiz. Bu çözümler iş dünyasını daha şeffaf, yenilikçi ve rekabetçi bir hale getirecektir.”