HABERLER

Dünya genelinde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, jeopolitik gerilimler ve teknolojik dönüşümler, yalnızca piyasalarda değil, şirketlerin en üst katında da etkisini gösteriyor. Russell Reynolds’ın 2025 Global CEO Turnover Index raporuna göre, CEO’ların görevde kalma süreleri 2024’te 7.7 yıl iken, 2025’in ilk yarısında 6.8 yıla geriledi. Bu düşüş, son yıllarda ölçülen en düşük seviye olarak kayda geçti. Challenger Gray & Christmas verileri ise yalnızca ABD’de 2025’in ilk altı ayında 1,235 CEO’nun görevinden ayrıldığını, bu sayının 2024’ün aynı dönemine göre %12 daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Tüm bu veriler, belirsizliklerin yönetim katında ne kadar belirleyici olduğunu gözler önüne seriyor.

ŞİRKETLER İÇ KAYNAĞI GÜVENLİ LİMAN OLARAK GÖRÜYOR

Artan stratejik baskılar karşısında, şirketlerin yönetim kurulları yeni liderlik atamalarında farklı yollar izliyor. Russell Reynolds verilerine göre, 2025’in ilk yarısında yeni CEO’ların %76’sı şirket içinden terfi ettirilerek göreve geldi. Challenger Gray & raporu da, aynı dönemde atanan CEO’ların %15’inin ise “interim” yani geçici pozisyonlarda bulunduğunu gösteriyor. Bu oran, 2024’te sadece %9’du. Özellikle teknoloji, sağlık ve finans sektörlerinde CEO değişimlerinin daha yoğun yaşandığı gözlemleniyor. Tüm bu veriler, şirketlerin hem sürekliliği sağlamak hem de değişen koşullara hızlı uyum sağlamak için daha esnek çözümler aradığını ortaya koyuyor. 

“BELİRSİZLİKTE LİDERLİĞİN SÜRESİ KISALIYOR, ETKİSİ ARTIYOR”

İnsan Kaynakları danışmanlık firması Gilda&Partners Kurucusu Jilda Bal, bu değişimi şöyle yorumluyor:
“Belirsizlik dönemlerinde liderlerin üzerindeki yük hem zaman hem de etki açısından artıyor. Görev süreleri kısalırken, CEO’lardan beklenen etki ve dönüşüm hızlanıyor.”

Bal’a göre, yönetim kurullarının iç kaynağa daha fazla yönelmesi, güvenilirlik, maliyet ve süreklilik arayışından kaynaklanıyor. Ancak aynı zamanda bu dönemler, liderlerin yaratıcılığını, dayanıklılığını ve iletişim becerisini daha fazla öne çıkarıyor. “Bugünün CEO’su yalnızca şirketi yöneten değil, aynı zamanda organizasyonu belirsizlik içinde ayakta tutan ve çalışanlara güven veren bir figür olmak zorunda” diyor Bal.

Bu nedenle, liderlik koltuklarında yaşanan değişimlerin artışı, yalnızca bireysel kariyer hareketleri değil, iş dünyasının adaptasyon kapasitesinin de bir göstergesi olarak okunmalıdır.

SON HABERLER

Chief AI Officer çağı başlıyor

Chief Artificial Intelligence Officer (CAIO), şirketlerde yapay zekâ stratejisini belirleyen ve tüm süreçlere entegre eden yeni bir C-seviye rol. PwC’nin araştırmasına göre, doğru uygulandığında yapay zekâ 2035’e kadar küresel GSYİH’yı (Gayrisafi yurt içi hasıla) yüzde 15 oranında artırabilir.

Yapay zekâ yalnızca araç değil liderlik pozisyonu artık

Chief AI Officer (CAIO), yapay zekâ stratejisini yöneten yeni bir üst düzey rol olarak şirketlerin tüm süreçlerine etki ederken, araştırmalar AI’ın küresel ekonomide büyük bir büyüme potansiyeli taşıdığını ve yöneticilerin karar süreçlerinde AI'a giderek daha fazla güvendiğini gösteriyor.

Sürdürülebilirlik yöneticileri büyüme stratejisini şekillendiriyor

Kurumsal şirketlerde sürdürülebilirlik, iş stratejilerinin temel taşlarından biri haline geliyor. Avrupa'da büyük ölçekli şirketlerin %62'si Sürdürülebilirlik Yöneticisi (Chief Sustainability Officer) pozisyonunu yönetim kadrosuna entegre ederken, Türkiye'de de şirketlerin %84#ünde sürdürülebilirliği üst yönetim düzeyinde sahiplenerek yeni bir döneme giriyor.